Yarın nerede olacaksın?
Acıyla nasıl yüzleşeceksin?
Öldüğünde nerede olacaksın?
‹Cause nothing’s gonna last forever
Ve hava durumu gibi değişen şeyler
Göz açıp kapayıncaya kadar gittilerSadece kendine bak, nerede olduğunu görebiliyor musun?
Kendine bak, artık yara izlerini gizleyemezsin
Just look at yourself ‹cause there’s nowhere to go
Ve bilirsinYarın
Söylediğin şeylerle yaşamak zorunda kalacaksın
Yarın
Bugün yaktığın köprüleri geçmek zorunda kalacaksın
Yarın…
Ve yaptığın her şey senin için geri geliyor
Seni bekleyen şeyden asla kaçamayacaksın
Yarın.Ve üzüntüden mi korkuyorsun
Ve kendini deliliğe mi kaptırdın
Saklanacak yerleriniz tükeniyor
‹Cause everybody’s got a reason
To justify how they’re feelin›
Belki gözlerini açmalısınSadece kendine bak, gördüklerin hoşuna gidiyor mu?
Kendine bir bak, böyle mi olmalı?
Just look at yourself, ‹cause there’s nowhere to go
Ve bileceksinYarın
Söylediğin şeylerle yaşamak zorunda kalacaksın
Yarın
Bugün yaktığın köprüleri geçmek zorunda kalacaksın
Yarın…
Ve yaptığın her şey senin için geri geliyor
Seni bekleyen şeyden asla kaçamayacaksın
Yarın.Nedenin değişmesini mi bekliyorsunuz?
Sonunu mu bekliyorsun, geldi mi?
Hiçbir şey önünüzde duramayacak...Sadece kendine bak, gördüklerin hoşuna gidiyor mu?
Kendine bir bak, böyle mi olmalı?Yarın
Söylediğin şeylerle yaşamak zorunda kalacaksın
Yarın
Bugün yaktığın köprüleri geçmek zorunda kalacaksın
Yarın…
Ve yaptığın her şey senin için geri geliyor
Seni bekleyen şeyden asla kaçamayacaksın
Yarın.